Gördüğümüz yangından tutun da duman sandığımız o gaza kadar, nadir gerçekleşen elektrikli araç yangınlarında detaylar sandığımız gibi değil.
Başlığı okuyup içeriğe girdiğinizde elektrikli arabalara olan güveniniz kırılmış olabilir ama endişelenmeyin, güncel olarak yangın riski açısından elektrikli araçlar, içten yanmalı motora sahip araçlara nazaran daha güvenli. Fakat elektrikli araçlarda yangın vakaları nadir olsa da bu yangınlar, alışık olduklarımızdan çok daha yüksek sıcaklıklara erişiyorlar.
Bir de kaynağı bilinmez iddialar kafaya oturur oturmaz kabul edildiği için bu konuda bir sürü yanlış bilgi dönüyor etrafta. Ufacık sürtmelerle araçların alev almasından tutun da bu yangın iddiaları yüzünden elektrikli araçların güvenli olmamasına kadar uzanıyor bu iddialar. Tesla özelinde döndükleri için biz de başta Tesla üzerinden anlatacağız bu konuyu.
Aradığımız terim ‘termal sızıntı.’
Telefonlarda ve elektrikli araçlarda gördüğümüz lityum iyon bataryalardaki hücrelerden biri zaman içinde yıprandığında veya hasar gördüğünde kısa devre yapabiliyor. Hâl böyle olunca da söz konusu hücremiz, kimyasal reaksiyonlarla ısınmaya başlıyor. Bu hücrenin hızla yükselen ısısı diğer hücrelere de yayılınca çığ etkisi oluşuyor ve bitmek bilmeyen ve gittikçe büyüyen elektrikli araç yangını ortaya çıkıyor.
Bu araçlar elektrikli olmasına rağmen yangınlar suyla söndürülebiliyor. Yani elinizde yeterince su varsa…
Bazı durumlarda araçların suya batırılması önerilirken bazı durumlarda da bataryanın kendi kendini yakıp bitirmesini beklemek gerektiği söyleniyor. Fakat en yaygın olarak su tutma yöntemine başvurulduğunu görüyoruz. Buradaki sıkıntı ise benzinli araçlarda yangın yeri kolayca belirlenirken elektrikli araçlarda bataryanın konumunun zorluk çıkarması. Aracın altında yer aldığı için bu bataryaya direkt su yöneltmek zor olabiliyor. Bu da 3 ila 5 saatlik uğraşlara sebep oluyor. Tabii burada asıl amaç alevi söndürmekten çok, bataryayı soğutarak yangının devam etmesini önlemek.
Hatta güvenli olduğu sanılmasına rağmen söndürüldükten saatler sonra tekrar alev alan bataryaları da görmüştük.
Tek tehdit bu da değil. Elektrikli araçlar cayır cayır yanmaya başlamadan gelen o dumanı gördünüz mü? İşte o, duman değil.
O gördüğünüz, yüksek derecede yanıcı olan ve dışarı fırlayan bir gaz bulutu. Ateşte yandığı için yanma konusundan çok toksik olmasıyla göze çarpan bu gaz bulutu, eğer ilk başta yanmazsa asıl sıkıntı başlıyor. Özellikle de aracımız otopark gibi kapalı bir alandaysa bu yanıcı gaz, henüz yanmamış hâliyle birikiyor. Daha sonra bu biriken gaz bulutu aniden yanarsa, araçtan geldiğini sandığımız o patlama gerçekleşiyor. Bu patlamanın gerçekleşmesi için bildiğimiz scooter’larda olan büyüklükte bir batarya yeterli. O bataryadan bile bu patlamayı sağlayacak gaz çıkabiliyor.
En sonunda aracı kül etmeye götüren ise sonu gelmez yangın oluyor.
Zira bu yangın, daha önce de belirttiğimiz gibi alışık olduklarımızdan çok daha sıcak. Ayrıca hücrelere yayıldıkça daha şiddetli yandığı için aracı kül etmeye kadar götürüyor. Farklı araç üreticileri farklı batarya yöntemi kullanabildiğinden hepsi için ortak bir şey söylemek zor.
Elektrikli araçlarda yangınların oldukça nadir olduğunu, içten yanmalı motora sahip araçlarda bu istatistiğin daha yüksek olduğunu belirtelim. Sizin konu hakkındaki düşünceleriniz neler?