Kışın arabanızın yanına gittiğiniz zaman arka camının buzla kaplandığını görmeniz çok olası. Tam da böyle durumlarda arka camdaki buz çözücü özelliği hayat kurtarıcı olabilir. Peki bu pratik özelliğin neden ön camda bulunmadığını hiç merak ettiniz mi?
Araçların arka camlarında bulunan buz çözücü teller, kış aylarında birçok sürücü için vazgeçilmez bir yardımcıdır. Ancak bu teller, bahsettiğimiz gibi ön camda yer almıyor.
Bu durumun altında yatan sebep, aslında oldukça mantıklı bulacağınız bazı teknik detaylara dayanmaktadır. Hadi, hep birlikte inceleyelim.
İlk olarak ön ve arka camın mekaniğine bir göz atalım.
Arka camlarda genellikle camın içine gömülü ısıtıcı teller bulunan elektrikli bir defrost sistemi kullanılıyor. Bu sistem aktive edildiğinde teller ısınıyor ve camdaki buğu ya da buz çabucak temizleniyor. Bu yöntem, arka camın aracın hava akım sistemlerine doğrudan erişim eksikliği göz önüne alındığında oldukça faydalı oluyor.
Ön camlarda ise aracın ısıtıcısından gelen sıcak hava, motor ısındıkça ön camdaki havalandırma deliklerinden üflemesiyle meydana geliyor. Bu hava cama yönlendiriliyor ve buz çözülmüş oluyor.
Peki ya neden iki camda farklı sistemler kullanılıyor?
Ön camdaki yöntem, motorun yeterince ısınması için gereken zaman göz önünde bulundurulduğunda daha yavaş geliyor olabilir. Ancak arka camlardaki gibi ısıtıcı elementleri ön camlara entegre etmek, ön camın daha büyük olması ve teller gibi görsel kesintiler olmadan net görüş gerektirmesi nedeniyle daha pahalı ve karmaşık olacaktır.
Ön ısıtmalı camlar da piyasada bulunuyor.
Isıtmalı ön camlar da bazı araçlarda mevcuttur ancak genellikle daha yüksek özellikli modellerde veya opsiyonel olarak bulunuyorlar. Bu camlar, içlerindeki ince teller ağını kullanarak camı hızlı bir şekilde buğudan arındırabilir.
Bu özellik bir zamanlar Ford’un ürettiği araçlarda bulunan özel bir teknolojiydi ancak patentin sona ermesiyle birlikte daha geniş bir kitleye yayıldı.
Özetle arka camlar için basit ve maliyetli bir elektrikli ızgara sistemi kullanılabilirken, ön camlarda genellikle maliyet ve tasarım gereksinimleri nedeniyle daha yavaş olan hava bazlı sistem kullanıyor. Isıtmalı ön camlar daha hızlı bir alternatif sunuyor ancak daha yüksek maliyeti bulunduğu için kullanımı da az oluyor.