Özellikle kamyon ve tırların can aldığı kazaların, basına yansımasında genelde “Tırın freni patladı.” gibi ibareleri görüyoruz. Haberin içeriği maalesef ki doğru olsa da yanlış olan, frenin aslında patlamadığı.
Demek istediğimiz aslında fren patlamasının yanlış bir kullanım olduğu. Çünkü frenin lastik gibi patlaması mümkün değil.
Peki bu frenlere ne oluyor da bir anda tutmuyor ve kazalar başımıza geliyor?
Fren sistemi nasıl çalışır, önce buna bakalım.
Fren sisteminin detayına girmeden genel kavramı ile nasıl çalıştığına bakarsak asıl konumuzu daha iyi anlatmış olacağız. Kazalara karşı arabalardaki savunma hatlarından biri olan frenler, herhangi bir arıza durumunda aracı durdurabilmek için bir yedek sistem ile çalışır.
1970’lerde fren yönetmeliğinin devreye girmesinin ardından araçlarda, iki devreli ana fren sistemi ve bir el freni bulunmaya başladı. Hidrolik veya havalı fren sistemlerindeki arıza durumunda bir fren sistemi devre dışı kalabilir.
Bu durumda ise araç gösterge panelinde (!) lambası yanar. Sürücü, bu uyarıyı algıladıktan sonra fren pedalına güçlü basması durumunda diğer fren devreye girer ve araç durur. Her ikisi de arıza yaparsa bu sefer el freni devreye girer.
Ne oluyor da hem el freni hem de iki devreli ana fren sistemi çalışmıyor ve “fren patlıyor”?
Bunu iki sistem üzerinden ele almak daha doğru olur. Öncelikle hidrolik frenlerin neden tutmadığına bakalım.
Hidrolik frenler neden çalışmaz?
Aracın frenlenmesi için hidrolik yağ basıncından faydalanılır. Pedala uygulanan kuvvet ile merkez silindirin pistonu, basınç ortaya çıkarır. Basınç, borularla tekerlek silindirine gider ve silindir pistonları açılarak frenleme yapılır.
Yeni nesil araçlarda var olan hidrolik frenlerin tutmamasındaki en önemli neden, araçtaki hidroliğin azalmasıdır. Basıncı ileten borularda yırtılma veya çatlak olması, bağlantı noktalarının gevşemesi, silindirin aşınması ve hidrolik deposunun aşınması fren sisteminin arızalanmasına neden olur.
Kampanalı fren sistemindeki arızaya ne yol açar?
Kampanalı fren sistemlerinde fren kaliperleri arasında kampana parçası bulunur. Kampananın fren kaliperlerine doğru hareketi sonrasında fren balatalarının araç lastiği ile teması sağlanır. Bu sayede de frenleme yapılır. Eski model araçlarda veya motosikletlerde kampanalı fren sistemini görmek mümkündür.
Kampana ve balata arasındaki sürtünme katsayısı, sıcaklıkla azalır. “Fading” de denilen bu sıcaklık, ticari taşıtlardaki balatalarda 100°C’den 400°C’ye çıktığında fren kuvvetinin azalması %60 civarında olur. Fren pedalında basıldığında tutmamasının nedeni bu sıcaklıktır.
Frenlerin tutmamasına veya aşırı ısınmasına neden olan diğer şeyler:
Yokuş aşağıya yavaşlamak için fren kullanılması, aracın ağırlığına bağlı olarak frenin sistemi aşırı ısınabilir. Bu yüzden de ayak freni yerine binek araçlarda vites küçültmeli, büyük araçlarda ise yavaşlatıcı sistem kullanılmalı.
Fading’in önüne geçilmesi için yapılacak şeylerden biri de hız kontrolü. Sürücünün, gittiği hızın farkına varması ise sürücü eğitimi ile mümkün. Tabii ki hız sınırlayıcı da kullanılabilecek diğer yöntemler arasında.
Hidrolik frenlerde ise yukarıda belirttiğimiz durumlara ek olarak özellikle sıcak havalara dikkat etmek gerekir. Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda, hidrolik yağı kaynayabilir ve bu da fren sistemini etkisiz hâle getirir.
Önlemi alınmayan ve bakımı yapılmayan her aracın sorun çıkarması muhtemeldir. Bu yüzden de bir felaketle karşılaşmamak için fren sistemleri düzenli kontrol edilmelidir.
Dünyanın en büyük otomotiv üreticileri arasında yer alan Almanya’da durum nasıl?
Almanya, 1984-1991 yılları arasında bir araştırma yapıyor ve bu araştırmada kazaya karışan ticari araçların %20’sinde kazaya neden olan şeyin “fren” olduğunu buluyor. Bu araştırma, teknik sorunların %57’sinin sebebinin araç bakımının yaptırılmaması ve yanlış servis hizmeti olduğunu da gösteriyor.
Gerek otoyolları gerekse de araçlarındaki teknolojilerle adından söz ettiren Almanya, ehliyet eğitiminde de titiz davranıyor. Sürücü adaylarına frenle ilgili özel eğitim veren Almanya, araçların fren bakımı için de yol üstünde durdurarak denetlemeler yapıyor. Yani olduğu yerde değil!
“Fren patlaması” tanımı kullanarak yapılan haberlere üzücü olsa da bakalım ve içeriğimizin sonuna gelelim.
Teknik detayları inceledikten sonra “fren patladı” ibaresinin aslında yanlış olduğunu görmüş olduk. “Fren patladı” yerine “fren tutmaması” demek aslında en doğrusu. Çünkü gerek hidrolikte gerekse de kampanalı fren sisteminde herhangi bir patlama meydana gelmiyor.