Markalar, yıllardır araba üretirken tasarım, konfor, kalite ve yakıt verimliliği gibi başlıklara büyük önem veriyor. Kimisi beğeniliyor, kimisi fazla yakıyor, kimisinin de kronik problemleri oluyor. Ancak hem alıcının hem satıcının ilk sıraya koyduğu bir konu var ki, o da güvenlik.
Çünkü güvenlik direkt olarak hem kullanıcı hayatını hem de markanın prestijini etkiliyor. Örneğin Volvo arabaların ne kadar sağlam olduğu, arabalardan anlamayan kişiler tarafından bile biliniyor.
Otomobil denince akla gelen ilk markalardan biri de FORD. Henry Ford tarafından kurulan 1903’te Amerika’da kurulan Ford, tarihin ilk otomobil üretimini yapan, otomotiv sektörünün kurucu markalarından biri. FORD yıllar boyunca fiyat performans konusunda gerçekten iyi araçlar üretiyor ve düşük maliyetine rağmen yüksek konfor ve verimlilik sunuyor. Hatta “Alırsın Ford olursun lord gibi deyimleri de dilimize soktu.
Ancak kalite ve doğru parçalar bir araç için en gerekli unsurlar olsa da ‘Etik’ kavramının da ne kadar önemli olduğunu kanıtlayan bir olay yaşandı 1971’de. Ford, yeni piyasaya süreceği Pinto modelinde, araç başına 11 dolar kar etmek için bazı durumları gözardı etmiş ve yapılan mühendislik hataları da 180’den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanmıştı.
İşte bu hikaye, büyük umutlarla üretilse de tam anlamıyla dokununca patlayan ve piyasadan toplanmak zorunda kalan Ford Pinto’nun hikayesi. Tutunamayanlara, hoş geldiniz.