Mini Cooper, araba sektöründe kendince özel bir yere sahip. Dünya genelinde Mini’ler varoluşlarından beri her zaman sevilen bir model oldu. Biz de bu yazımızda Mini ve ürettiği Cooper gibi araba modelleri hakkında 10 ilginç ve eğlenceli gerçeği derledik.
Araba sektörü oldukça tutkulu bir sektör. Ciddi anlamda araba hayranı olan insanların tutkularını hafife almamak gerekiyor. İngiltere özellikle bu konuda önde gelen ülkelerden bir tanesi ve burada piyasaya çıkan bir araba uzun bir süre herkesi kendine hayran etti.
Bahsettiğimiz model tabii ki Mini Cooper. Mini’ler 1900’lü yılların şüphesiz en sevilen araçlarından bir tanesiydi ve günümüzde de oldukça tercih edildiğini görmek mümkün. Özellikle fiyat performans ürünleri ile ailelerin gözdesi haline geldi. Peki Mini’ler hakkında ne kadar bilgiye sahibiz? Bu yazımızda Mini Cooper’lar hakkındaki ilginç gerçekleri maddeler halinde listeledik.
Mini hakkında 10 ilginç gerçek:
- 1999 yılında yüzyılın arabası yarışmasında ikincilik kazandı
- Taban alanının %80’i yolcular ve bagaj için kullanıldı
- Zengin bir yarış tarihine sahip
- BMW Mini’nin isim haklarına sahip
- Orijinal Mini çok hızlıydı
- Orijinal yapılan Mini, İngiltere’nin en sevilen aracıydı
- Mini etek modeline ilham verdi
- Birçok farklı varyasyonu ve gövde tasarımı vardı
- Orijinal Mini’nin tasarımı 40 yıl boyunca değişmedi
- Klasik Mini’ye sığabilen kişi sayısının Dünya rekoru 23’tür
1999 yılında yüzyılın arabası yarışmasında ikincilik kazandı
Yüzyılın arabası etkinliği oldukça büyük ve geniş çaplı bir etkinlikti. 90’ların sonlarına doğru yapılan bu etkinlik, Küresel Otomotiv Seçimleri Vakfı tarafından düzenlenmişti ve amaç 20. yüzyılın en etkili arabalarını belirlemekti. 1996’dan itibaren başlayan seçimlerde yaklaşık 700 araba aday gösterildi. Halkında işin içine dahil olmasıyla birlikte 3 sene boyunca oldukça kapsamlı bir eleme yapıldı ve finale 5 aday kaldı. Birincilik Ford Model T’ye kalmıştı. Çünkü o zamanlar için uygun fiyatlı üretilen ilk araba Ford Model T’di. Mini Cooper ise Volkswagen Beetle, Porsche 911 gibi zamanını popüler arabalarını eleyerek ikinciliği elde etti
Taban alanının %80’i yolcular ve bagaj için kullanıldı
Mini Cooper gibi bir aracın üretilme kararının ardındaki fikir 1900’lü yıllardaki aile araçlarının azınlığıydı. İlginç olsa da o yıllarda aile ve bagajları için yeterli alana sahip tasarruflu bir araba bulmak pek mümkün değildi. DMC’de bundan yola çıkarak Mini’yi bu duruma uygun bir şekilde tasarlamaya karar verdi. Planlandığı gibi çıkan Mini, 120,2 inç uzunluğuna rağmen tabanının %80’ini yolcular ve bagajlar için kullanabiliyordu. Bu durumu mümkün kılan BMC’nin Mini üzerindeki harika tasarımıydı. Enine doğru yapılan motor tasarımı ile yerden tasarruf sağlandı. Önden çekişli ve her köşede bulunan tekerlek tasarımıyla da bu durumu desteklendi. Sonuç olarak Mini, 1 aileyi hatta ondan da fazlasını sığdırabileceğiniz yakıt tasarrufu bir araç oldu.
Zengin bir yarış tarihine sahip
Mini, dışardan bakıldığında kesinlikle bir yarış arabası havası vermiyor. Tasarımı tamamen sportif bir havaya sahip olmasına rağmen yarış arabası demek pek mümkün değil. Fakat Mini’nin kurucusunun bir arkadaşı Mini’lerde yarış için büyük bir potansiyel gördü ve arkadaşını Mini’yi Avrupa’da düzenlenen çeşitli yarışmalara hazırlaması için ikna etti. Yarışmalar için 2 özel model geliştirildi. Bu modeller Cooper ve Cooper S olarak biliniyordu. 60’lar boyunca da gerçekten başarılı oldular. İngiliz Sedan Otomobil Şampiyonası, İngiliz Ralli Şampiyonası veya Avrupa Ralli Şampiyonası gibi birçok yarışmada kendisini göstermeyi başarmıştı
BMW Mini’nin isim haklarına sahip
Mini serisi bilindiği üzere ilk olarak 1959’da BMC yani: British Motor Corporation tarafından tanıtıldı. BMC daha sonrasında birkaç kez isim değişikliğine gitti. Yapılan birtakım şirket değişikliklerinden sonra 1968’de British Leyland ve 1986’da Rover Group olarak ismini değiştirdi. Fakat her başarılı firma kariyerlerinin bazı dönemlerinde çıkmaza girebiliyor. 1900’lerin sonlarına doğru finansal açıdan sıkıntı yaşayan Rover Group’un karşısına BMW çıktı ve birçok hisseyi satın aldı. 2000 yılında BMW, Rover Group’a dahil sahip olduğu hisselerin çoğunu sattı. Fakat Mini’yi hiçbir şekilde elinden çıkarmadı. Tam tersi Mini’ye özel bağımsız bir bölüm kurdu ve Mini’nin tasarımını güncellemek ve imajını modernleştirmek için çalışmalar yaptı.
Orijinal Mini çok hızlıydı
Mini’nin en eski prototipleri tahmin edilenden daha güçlü bir şekilde üretildi. 37 hp’lik bir 946cc motorla donatılan Mini, aracın idare edebileceğinden daha fazla motor gücüne sahipti. Bu yüzden mühendisler motor kapasitesini 848cc’ye indirdi ve çıkışını 33 hp’ye düşürdü. Ortaya çıkan model (Mini Mk1) 0’dan 60 mile 26,5 saniyede ulaşıyordu ve 75 mil ise maksimum kapasitesiydi. Tabii ki günümüzdeki koşullarla karşılaştırınca oldukça gülünç bir tablo ortaya çıksa da kendi zamanı için bir hayli başarılıydı. Örneğin, Triumph Herald’ın 60 mile ulaşması 31.3 saniye sürerken, Morris Minor 1000’de 36.4 saniyede çıkıyordu.
Orijinal yapılan Mini, İngiltere’nin en sevilen aracıydı
İngiltere’nin ikonik amblemlerinden biri ürettiği arabalardı. Aston Martin, Range Rover veya McLaren F1 gibi birçok ikonik araç İngiltere’den çıkmıştı. Fakat bu araçların hiçbiri otomotiv dergisi Autocar’ın 2012’de düzenlediği bir ankette 1. olamadı. Yapılan anketlere göre Mini, tüm zamanların en iyi İngiliz otomobili oldu. Birçok kişi bu duruma şaşırsa da aslında neden olduğu ortada. Mini’nin fiyat performans otomobilleri resmen bir inovasyon simgesi haline geldi ve milyonlarca kişinin satın alması da başarılı olduklarını gösterdi.
Mini etek modeline ilham verdi
Mary Quant kendi zamanının en ünlü moda tasarımcılarından biriydi. Özellikle 60’larda Mary Quant’ın ismini herkes bilirdi ve mini etek modasının dünyayı sarmasında kendisinin parmağı oldukça büyüktü. Quant’ın kendisi direkt olarak mini etekleri icat etmedi fakat isminin verilişiyle ilgili bir bağlantısı mevcut. Quant mini eteklerinin ismini Mini’lerden ilham alarak verdi. Reklam filmlerine de Mini’ler dahil olunca insanlar bunu daha çok bağdaştırdı.
Birçok farklı varyasyonu ve gövde tasarımı vardı
Mini serileri uzun bir süre boyunca birçok farklı varyasyona ve gövde tasarımına sahip oldu. Üretici şirketin farklı pazarları hedeflemesi Mini’lerin birçok farklı türde piyasada var olmasını sağladı. Örneğin, Wesley Horney, zenginleri hedefleyen Mini’nin daha uzun ve lüks bir versiyonuydu. Mini’nin hedefleri arasında işletmeler de vardı. Eşya taşımak vb. işlerin yapımı için Mini Van ve Mini Pick-up gibi görüntüden çok işlevselliğe önem veren modeller piyasaya sürülmüştü.
Orijinal Mini’nin tasarımı 40 yıl boyunca değişmedi
Mini’nin orijinal tasarımı yerel halk tarafından oldukça sevildi ve ilgi gördü. Bu sebepten dolayı 40 yılı aşkın bir süredir tasarımında önemli bir değişiklik olmadı. Bu genel olarak araba piyasasında çok rastlanmayan bir durum olsa da Alec Issigonis (otomobil tasarımcısı) bunun doğru bir hareket olduğunda ısrarcı oldu. Tabii ki bu hiç değişmediği anlamına gelmiyor. Yıllar geçtikçe ufak tefek kozmetik değişiklikler aldı ve güç aktarma konusunda da bir hayli geliştiler. Fakat ana gövdesi hiçbir zaman bir değişime uğramadı. Ta ki BMW 2000 yılında Mini’yi satın alana kadar. BMW’nin satın alımı bugün yollarda gördüğümüz modelin doğuşunu sağladı.
Klasik Mini’ye sığabilen kişi sayısının Dünya rekoru 23’tür
Mini’nin tasarımlarından birinde bir aile paketi olduğunu biliyoruz. Bu tasarım ne kadar olabildiğince performans ağırlıklı olsa da bir Mini’ye sığdırabileceğiniz maksimum kişi sayısı 28 olarak hesaplandı. 2012 yılında bir grup eğitimli jimnastikçi kız modern bir Mini Cooper’a sığdıklarında 28 kişiyle Guiness Dünya Rekorunu kırdı. Aynı grup klasik Mini içinde bir rekor denemesi yaparak tam 23 kişi klasik bir Mini Cooper’ın için girmeyi başardı.
BONUS: Mini Cooper’ın No:1’in tasarımcısı İzmirli bir Rum
Çok küçük yaşlardayken mübadele sebebiyle İzmir’den ayrılmak zorunda kalan Alec Issigonis, daha sonra Malta ve İngiltere’ye taşınmıştır. Mühendislik eğitimin ardından Morris Mühendislik Departmanı’nda çalışmaya başlayan Issigonis, Mini Cooper No:1’in tasarımını yapmıştır.