Trafik kurallarında “Arkadan çarpan her zaman suçludur.” genel olarak bilinen bir yargıdır. Peki arkadan çarpma durumlarında en çok hasarı hangi araç alır? Sürücüler bu durumdan nasıl etkilenir?
Bir anda, beklenmedik şekilde gerçekleşen, sürücülerin hem psikolojik hem de fiziksel olarak hazırlıksız yakalandıkları bu çarpışmada trafik kurallarının yanı sıra enerji transferi de devreye giriyor.
Yalnız araçların değil sürücülerin de güvenliğini doğrudan etkileyen arkadan çarpmada kimin daha çok zarar gördüğüne bakalım. Bu sırada arkadan çarpınca neden yüzde 100 kusurlu olduğunuzu da bildikten sonra trafikte daha tedbirli olacaksınız.
Hasar; araçların kütleleri, hızları ve çarpma anındaki momentum değişimlerine bağlıdır.
Bir aracın hızı ve kütlesi, çarpışma esnasında kinetik enerji ve momentumunu belirler. Ağır veya daha hızlı bir araç, daha küçük veya daha yavaş bir araca çarptığında büyük miktarda enerji transfer edilir.
Öndeki araç hareketsiz ya da yavaş ilerliyorsa, arkadaki aracın kinetik enerjisi öndeki araca aktarılır. Bu da öndeki aracın öne doğru hızlanmasına ve arkadan çarpan araçta ise ani bir durmaya yol açar.
Modern araçlarda süspansiyon sistemi ve deformasyon bölgeleri gibi güvenlik önlemleri de bulunur. Arkadaki araç, çarpışmadan kaynaklı tampon ve kaporta bölgesine ciddi hasar alabilir. Ancak bu durumda enerji absorbe eden yapı elemanları, araca binen şoku azaltmak için tasarlanır.
Trafik kuralları arkadan çarpma konusunda oldukça net.
Trafik kuralları açısından da arkadan çarpmanın sorumluluğu genellikle arkadan gelen sürücüdedir. Bunun nedeni, arkadaki sürücünün önündeki aracın hızını tahmin ederek güvenli takip mesafesi bırakması gerektiği. Dolayısıyla arkadaki sürücü, dikkatli sürmek ve öndeki aracın ani duruşlarını veya yavaşlamalarını öngörmek zorundadır.
Kara Yolları Trafik Kanunu’na göre “Sürücüler, önlerinde giden araçları güvenli ve gerekli bir mesafeden takip etmek zorundadırlar. Bu mesafe, kendi araçlarının kilometre cinsinden saatteki hızının en az yarısı kadar metredir.
Takip mesafesi, takip eden aracın 2 saniyede kat edeceği yol uzunluğu kadar da olabilir. Kol veya grup halinde (konvoy şeklinde) araç kullananlarda araçları arasında, kendilerini sollayıp geçmek isteyen araçların gerektiğinde güvenle girebilecekleri kadar açıklıklar bulundurmak zorundadırlar. Bu açıklıklar, kol veya gruba dâhil araçların azami hızlarına göre takip mesafesinden az olmayacaktır.
Tehlikeli madde taşıyan araç sürücüleri, yerleşim birimleri dışındaki kara yollarında diğer araçları, en az 50 metre mesafeden takip etmek zorundadırlar.”
Arkadan çarpan araç ne kadar hasar alır?
Arkadan çarpan araç genellikle daha fazla enerji aktardığı için bazı hasarlarla karşı karşıya kalır. İlk darbeyi alan bölüm genellikle ön tampon olur. Çarpmanın şiddetine bağlı olarak tamponun plastik ve metal kısımları ezilebilir veya kırılabilir. Ön farlar, sinyal lambaları veya bu parçaları koruyan lensler de kolayca kırılabilir.
Arkadaki aracın alacağı ciddi hasarlardan biri de motor bölgesidir. Çarpmanın şiddeti yüksekse, tamponun ötesine geçerek motor bölgesindeki bileşenler hasar görebilir. Özellikle radyatör, motor bloğu, fan, akü ve diğer hassas parçalar zarar görebilir.
Ciddi kazalarda kaputun büküldüğünü veya yerinden çıktığını görmüşsünüzdür. Bunun yanı sıra bir de kaputun altında yer alan parçalar korunmasız kalır.
Daha ciddi kazalarda ise aracın ön kısmındaki taşıyıcı çerçeve ve şasi gibi yapısal elemanlar bükülüp kırılabilir. Bu tür yapısal hasarlar aracın sürüş güvenliğini ve doğrultulabilirliğini etkiler.
Çarpılan araç ne kadar hasar alır?
Ani enerji aktarımı ve darbeden dolayı öndeki araç da birçok hasarla karşı karşıya kalabilir. Arkadan araç gibi öndekinde de ilk darbeyi alan kısım tampon olur. Plastik ve metal kısımları hasar görebilir bu ayrıca lastikleri de etkileyebilir. Arka farlar ve sinyal lambaları da hasar alacaklar arasına ekleyebiliriz.
Çarpma şiddetine göre bagaj kapağı ve içerideki mekanizma bükülüp sıkışabilir, bagaj kapağını işlevsiz hâle getirebilir. Modern araçlarda yakıt deposu genellikle daha korunaklı yerde olsa da eski tip arabalarda çarpma şiddetine bağlı yakıt deposu da zarar görebilir ve bu da sızıntıya neden olabilir.
Çarpma yeterince kuvvetliyse, arka kapı bükülebilir veya kırılabilir. Aracın arka şasisinde de yapısal hasar meydana gelebilir. Büyük bir şiddet, güvenlik sistemlerini devreye sokacağı için her iki araçta da aslında hava yastıklarının açılmasına neden olur ve emniyet kemerleri sıkışabilir.
Araçların yanı sıra sürücülerde de istenmeyen durumlarla karşılaşabilir.
Öne doğru itilme ve ardından hızlı bir şekilde geriye çekilme hareketi nedeniyle, boyun ve omurga üzerinde aşırı baskı oluşur. Bu tür darbeler, özellikle “kamçı yaralanması” olarak bilinen boyun zedelenmelerine neden olur.
Çarpmanın şiddetine bağlı olarak vücut ani bir şekilde ileri geri sarsıldığında, bel ve sırt kaslarında burkulma, kas gerilmeleri veya omurgada disk kayması gibi problemler de ortaya çıkabilir.
Başın öne doğru hızla hareket etmesi sonucu, sürücü ya da yolcular başlarını sert bir şekilde direksiyona, ön cama veya baş desteğine çarpabilirler. Bu durum kafa travmalarına, sarsıntılara ve bazen bilinç kaybına yol açabilir.
Hava yastığının açılması veya ön cama çarpma sonucu, yüz bölgesinde kesik ve çürükler, burun ve diş yaralanmaları da meydana gelebilir. Emniyet kemeri kullanan sürücüler ve yolcular, ani hız değişiminde emniyet kemerinin uyguladığı baskı nedeniyle göğüs ve karın bölgelerinde zedelenme, morarma veya kaburga kırıkları gibi yaralanmalar yaşayabilir.
Sonuç olarak, arkadan çarpma durumunda fiziksel etkiler ve trafik kuralları göz önüne alındığında, arkadaki aracın genellikle daha fazla hasar aldığı görülür. Öndeki aracın sürücü ve yolcuları da çarpmanın etkisiyle yaralanabilir. Güvenli takip mesafesi, dikkatli sürüş ve teknolojik önlemler, bu tür kazaların etkisini azaltmada kritik rol oynar.