İspanyol otomobil markası Seat’ın yaptığı açıklamalar, markanın otomobil sektöründen çekileceğinin düşünülmesine yol açtı. Peki bu işin aslı neydi?
Volkswagen bünyesinde çalışmalarını sürdüren İspanyol otomobil üreticisi Seat, bir süredir eski popülaritesini yitirmiş durumda. Bunun başlıca nedeni, COVID-19 pandemisiyle ortaya çıkan çip krizinin marka üretim hızını düşürmüş olması. Ancak Seat için durum böyleyken geçmişte Seat bünyesinde hizmet veren, geçtiğimiz yıllarda ise bağımsız bir marka haline gelen Cupra için durum pek de böyle değil. Premium marka, üretimlerini ve küresel varlığını artırmak için var gücüyle çalışıyor.
Bu durum, Seat’ın bir süredir tartışmalı bir noktaya gelmesine yol açtı. Bazı sektör kaynakları, Seat’ın kapatılabileceğini ileri sürerken marka yönetimi, bu iddiaları tam olarak kabul etmedi. Yapılan son açıklamalar ise “Seat otomotiv sektöründen çekiliyor” iddialarının yeniden gündeme gelmesine yol açtı. Peki Seat cephesinde neler oluyor? Gelin hep birlikte tüm yaşananlara bakalım.
Seat bir yere gitmiyor! En azından şimdilik…
Geçmişte Seat’ın geleceği ile ilgili konuşan isim, Volkswagen CEO’su Thomas Schafer‘dı. Autocar’a röportaj veren(1) Schafer, Seat’ın geleceğine ilişkin şöyle konuşmuştu: Seat’ı öldürmüyoruz. Sadece geleceğine karar vermemiz gerekiyor. Hala Seat için bir plan üzerinde çalışıyoruz. 2028 veya 2029’a kadar sorun yok.
Türkiye’nin En Ucuz Elektrikli Otomobili Hakkında Kahreden Açıklama: “Ek Vergiler Olmasa 200 Bin TL Daha Ucuz Olacaktı”
Thomas Schafer, Ekim 2022’de yaptığı açıklamalarda Seat’ın kardeş markası olan Cupra ile ilgili de konuşmuş, “Cupra, Seat’ın geleceğidir. Cupra, Seat’ın ileriye dönük yeniden icadıdır. Cupra elektrifikasyona çok daha hızlı geçecek.” ifadelerini kullanmıştı. Volkswagen CEO’sunun yaptığı açıklama, şirketin Seat ile Cupra’yı farklı kategorilere yerleştirdiğinin açık bir göstergesiydi.
Gelelim günümüze: Seat, bir mobilite markası haline gelebilir!
Bu kez isimleri açıklanmayan bir grup Seat yöneticisi, yine Autocar’a konuştu(2). Bu kez yapılan açıklamalarda da markanın geleceği ile ilgili herhangi bir sorun olmadığı belirtildi. En azından 2030’lu yıllara kadar. Ondan sonrası içinse net olmayan bir gelecek var. Autocar’daki haberde Seat yetkililerinin şu ifadeleri kullandıkları aktarıldı:
Seat ile ilgili kararımızı 2030’a kadar vereceğiz. Markayı güncel tutmaya devam ediyoruz. 2020’li yılların sonuna kadar hibrit ve içten yanmalı versiyonlar üretilmeye devam edecek. Ancak içten yanmalı otomobil satışlarının sona ermesiyle Seat’ın nasıl bir rol üstleneceğini de analiz ediyoruz. Seat, mobilite çözümleri sağlayıcısına dönüştürülebilir.
Seat Başkanı Wayne Griffiths de konuyla ilgili açıklamalarda bulunmuştu!
Türkiye’nin en ünlü otomotiv gazetecilerinden Emre Özpeynirci(3), Seat’ın otomotiv sektöründen çekileceği iddialarının gündeme gelmesi ile konuyla ilgili bazı açıklamalarda bulundu. Seat’ın geleceği ile ilgili olarak Başkan Wayne Griffiths ile bir görüşme gerçekleştirdiğini söyleyen Özpeynirci, geçmişte yapılan bu görüşmede Griffiths’in neler söylediğini paylaştı. Wayne Griffiths’in, Emre Özpeynirci’nin “Seat için yolun sonu göründü mü?” sorusu üzerine konuyla ilgili açıklaması şöyleydi:
Citroën’in ‘Minnak’ Arazi Aracı My Ami Buggy, Ağustos Ayında Türkiye’ye Geliyor
Hayır, tam tersine Seat, emin adımlarla yoluna devam edecek. Biz pandemi döneminde Cupra yeni çıkan bir marka olduğu için, tedarikin büyük kısmını kaydırdık. Açıkçası Cupra’yı korumaya çalıştık. O yüzden Seat’ın üretimi azaldı. Şimdi çip krizinin azalmasıyla birlikte üretim artarak devam ediyor. Sonuçta Seat’a yoğun bir talep var. Biz 2 markayla büyüyerek yola devam edeceğiz. Seat’ın elektrikli model üretip üretmeyeceği koşullara bağlı. Şu an elektrikli araçlar maliyetlerinden dolayı daha çok premium segmentlerin bünyesinde. Eğer kısa sürede elektrikli araç konusunda demokratikleşme yaşanırsa, hiç kuşkusuz Seat markalı elektrikli modeller devreye girecektir.
Peki Seat’ı gelecekte ne bekliyor?
Seat cephesinden gelen açıklamalar, markanın geleceğini aslında zamanın kendisinin belirleyeceğini gözler önüne seriyor. Bilenler vardır; Avrupa Parlamentosu bir karar aldı ve 2035 yılı itibarıyla içten yanmalı motorları olan otomobillerin satışını yasaklamaya karar verdi. Eğer o günler yaklaştığında elektrikli otomobiller, bugünkünden çok daha farklı bir noktaya gelirse, Seat’ın yepyeni modelleri ile tanışma imkanı yakalarız. Aksi takdirde Seat, küçük şehir araçları üreten bir mobilite markası haline gelecektir.
Seat’ın Türkiye’de pahalı olduğuna bakmayın! Volkswagen, markayı pek de önemsemiyor
Seat, Türkiye’de popüler olsa da fiyatları ile can yakan bir marka. Ancak diğer ülkelerde bu durum farklı. Volkswagen de Seat’ın kendisi de bu markayı çok önemsemiyor. Hatta Volkswagen CEO’su Thomas Schafer, bu markayla ilgili açıklamalarda yaparken tam olarak şöyle bir tanımlama yaptı: Genç müşteriler için giriş seviyesi bir marka. İşte bu açıklama, Seat’ın “Renault’un Dacia’sı” olarak konumlandırıldığını gözler önüne seriyor. Seat’ın mobilite şirketine dönüştürülmesi, Volkswagen’in pek de umurunda olmayacaktır.