Araca biner binmez kavurucu sıcaklar ya da dondurucu soğuklar fark etmeksizin elimizin ilk gittiği yerlerden biridir klimalar. Ortamı bir an önce ısıtmak veya soğutmak en büyük arzumuz olsa da bu noktada dikkat edilmesi gereken bazı ayrıntılar var!
Tabiri caizse klimayı köklemek, kısa vadede belki bir sorun yaratmıyor gibi gözükse de uzun vadede, aracın ve araç klimasının büyük arızalarla karşı karşıya kalmasına sebep olabilir.
Bu noktada araç klimasını daha verimli kullanabilmek için nelere dikkat etmemiz gerektiğini ele aldık.
En temelden ele alırsak; otomobillerde bulunan klima sistemleri, manuel ya da otomatik olarak çalışır.
Bu otomatik klima sistemleri, iki ya da çok yönlü olarak da çalışabilir. Örneğin iki yönlü klima sistemi bulunan bir otomobilde, sürücü ve yolcunun oturduğu taraflarda farklı sıcaklık ayarları yapılabilir.
Bu çok yönlü otomatik klima sistemleri, otomobilin farklı bölümlerinde ayrı sıcaklık ayarlamalarına olanak sağladığı gibi aynı zamanda soğutma veya ısıtma işlemlerini otomobilin içinde dengeli bir şekilde gerçekleştirir.
Esas konumuza gelirsek; araç klimalarını verimli kullanma noktasında yapılan en büyük hatalardan biri, klimayı aracı henüz çalıştırmadan açmak olur.
Araba henüz çalışır durumda değilken kontağı açmak ve ardından klimayı aktif hâle getirmek, klimanın verimli şekilde çalışmasına engel olur ve böylece enerji, aküden çekilir. Eğer bu durum devam ederse zamanla akü bitebilir ve beklenmedik bir anda yolda kalmak kaçınılmaz olur.
Tam tersi, eğer araba çalışır vaziyetteyken klimayı açmak ise motor hızlandıkça, klima kompresörüne verilen güçle beraber arabanın içinin daha iyi ısınmasına ya da soğumasına olanak sağlar. Özetle arabaya binmeden çalıştırılan klima, yalnızca yakıt ve zaman kaybına neden olur.
Ekstra bir ipucu olarak, arabanın oldukça sıcak olduğu durumlarda klimayı 25-30 saniyeliğine çalıştırmak ve arka camları açmak, tüm sıcak havanın âdeta dışarı püskürtülmesine olanak sağlar.
Klimanın hangi derecede çalıştığı da dikkate değer bir diğer ayrıntı.
Araç klimasını en düşük sıcaklıkta veya soğuklukta çalıştırmak, klimanın daha verimli çalışmasını sağlar ve ayrıca yakıt tasarrufuna birebirdir. Derece arttıkça klimanın havayı yeniden ısıtması ya da soğutması, gereğinden daha fazla yakıt yakmasına neden olur.
Araca biner binmez klimayı en yüksek derecede açmak yerine aracı çalıştırdıktan sonra en düşük derecede açmak, araç ve klimanın olası arızalarla karşı karşıya kalmasını önler. Bunun yerine klima düşük sıcaklıkta açılıp, kademeli olarak arttırılmalıdır.
Bir de devir daim konusu var.
Yolculuk sırasında bilhassa arka koltukta yolcu varsa devir daimi kapatmak en mantıklı hareket olacaktır. Çünkü devir daim, aracın ön kısmındaki havayı alır ve arka tarafa iletir.
Bu durum da ön kısım soğurken, arka kısımda yer alan havanın daha sıcak olmasına sebep olur. Yani devir daim özelliği kapalı bir klima, daha yüksek bir verim anlamına gelir.
Eğer start/stop özelliğine sahip bir aracınız varsa işler değişir.
Araçta bu özelliği kapatmak, özellikle sıcak günlerde klimanın daha verimli çalışmasına olanak sağlar. Yakıt tasarrufu sağladığı düşünülen bu durumda, araç durduğu zaman klimanın kompresörü de durur ve sıkışık bir trafik sırasında klimanın verimsiz bir şekilde çalışmasına neden olur.
Gelelim en kilit noktaya: Filtreler!
Eğer aracın hava filtresi kirlenirse hava akımında birtakım problemler ortaya çıkar. Elbette böyle bir durum, klimanın işini daha da zorlaştırır. Gözle görülür herhangi bir problemle karşılaşılmasa da yılda birkaç kez klima bakımını yaptırmak ve polen filtresini değiştirmek epey önemlidir.
Çünkü bu polen filtresi, dışarıdan içeriye girmeye çalışan toz, toprak, polen, bitki sporları ve kirli duman gibi birçok kiri tutarak alerjik hastalıklardan ve kötü kokulardan korunmaya yardımcı olur.
